Bugün açıklanan LGS sonuçlarıyla birlikte binlerce öğrenci ve aile, duyguların yoğun yaşandığı bir sürece daha adım attı. Türkiye genelinde tam 719 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak birincilik gururunu yaşadı. Bu büyük başarıyı tebrik ediyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ancak bu yazı, o 719 kişiye değil; bugün kendini üzgün, eksik, yetersiz ve hayal kırıklığına uğramış hisseden binlerce öğrenciye…
Biliyorum, belki de uzun süredir hayalini kurduğun liseye giremeyecek olmanın burukluğu var içinde. Belki de çok emek verdin ama sonuçlar, emeklerinin karşılığını verememiş gibi hissettiriyor. Sana şunu tüm kalbimle söylemek istiyorum:
Bu bir son değil.
Her insan hayatında bazı hayal kırıklıkları yaşar. Bazen işler tam planladığımız gibi gitmez. Hatta bazen elimizden gelenin en iyisini yaparız ama sonuçlar istediğimiz gibi olmaz. Bu çok insani, çok normal bir durum. Bu yüzden bugün yaşadığın hayal kırıklığını bastırmak yerine, onu tanı, anla ve sonra bırak. Çünkü önünde seni bekleyen çok daha uzun bir yolculuk var: Lise ve üniversite hayatı.
İyi bir üniversite kazanmak için, LGS’de derece yapmış olmak zorunda değilsin. Hangi lisede olursan ol, planlı, disiplinli ve kendine inanan bir şekilde çalışırsan, başarıya ulaşman mümkün. Unutma, sınavlar yalnızca bilgi ölçmez. Bazen sınavda nasıl hissettiğin, kaygı düzeyin, çevresel faktörler bile sonuçları etkileyebilir. Bu nedenle kendine karşı bu kadar sert olma.
Bu noktada bir düşünürün sözünü hatırlatmak istiyorum:
“En karanlık an, şafaktan hemen öncedir.” — Thomas Fuller
Bugün kötü hissediyor olabilirsin ama bu duygular geçecek. Kendini toparlaman ve önüne bakman gerekiyor. Çünkü hayatta daha nice sınav seni bekliyor. Şimdiden bu sınavların hepsine “ya kazanamazsam” kaygısıyla yaklaşmak, geleceğini bulutlandırır. Oysa sen bu süreci doğru değerlendirir, deneyimlerinden öğrenirsen, ileride karşına çıkacak fırsatları çok daha iyi değerlendirebilirsin.
Ailelere de bir hatırlatma yapmak isterim: Lütfen çocuklarınıza bu dönemde destek olun. Onların kendini değersiz ya da başarısız hissetmesine neden olacak karşılaştırmalardan, eleştirilerden kaçının. Çünkü onların en çok ihtiyacı olan şey, başarıdan çok anlaşıldıklarını ve sevildiklerini hissetmek.
Son olarak şunu söylemek isterim:
Eğer şu an bir lisenin kapısından içeri girerken kendini eksik hissediyorsan, bu sadece bir başlangıç. Kendini keşfetmeye, yeteneklerini geliştirmeye, hedeflerine doğru yürümeye şimdi başlıyorsun.
Ve maalesef bu sınav senin hayal ettiğin gibi geçmemiş olabilir.
Ama ve ne mutlu ki, hayat sadece bu sınavdan ibaret değil.
